Damat Berat’ın kutusu evlilik programı gibi! Erdoğanlar’ın maaile çöpçatanlığı

/

Türkiye’nin mümtaz medya organları pek ilgi göstermese de (korkudan) Damat Berat Albayrak’ın Wikileaks tarafından açılan “kutu”su, din iman tacirlerinin gerçek yüzünü ortaya çıkaran verilerle dolu. Bunlardan biri de, Damat Berat’ın kutusundan ortaya çıkan çöpçatanlık faaliyetleri. Faaliyetlerin başaktörleri de, Tayyip Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ve de tabii ki damat Berat Albayrak…

29 Temmuz 2004 tarihinde o zaman Tayyip Erdoğan’ın kızı Esra ile nişanlı olan Berat Albayrak’ın kutusuna Halil adlı arkadaşından bir e-posta düşüyor.

Halil, Sümeyye Erdoğan ile evlenmek istediğini Berat Albayrak’a iletiyor:

From: jij89878kjhkhh nn12121fr5565
To: beratalbayrak@hotmail.com
Sent: Wednesday, September 29, 2004 10:17 PM
Subject: Mektup (ozel)

SA Ahicim, Yaklasik bir aydir yazmayi dusundugum ama bir turlu yazip yazmama noktasinda kesin kararimi veremedigim bir hususu nihayetinde yazmaya karar verdim. Yazacagim konu ozel ve senden baska hickimsenin en ufak bir bilgisi yok. Ilk sana aciliyorum. Ahicim, yazacagim seyler daginik gibi gozuksede genelinde ortak bir sema cizecektir. Inan bunlari yazarken bile “acaba” yazmasam mi? diye dusunuyorum. Korkum yanlis anlasilmak falan degil, elhamdulillah o kadarlik samimiyetimiz var ve senden gayri mesru bi istegim olmayacak. Yanliz, senin pimpirikli biri oldugunu bildigim icin ve acaba bu tur meseleler ile ahicigimin ruhunu mu bunaltmis oluyorum diye dusundugum icin degisik dusunceler icerisindeyim. Daha baslangicta senden ricam su; anlatacagim meseleyi, senden bir istek olarak degil, samimi bir arkadasim/dostuk/kardesim olarak degerlendirmen ve bana ne dusunuyorsan cekinmeden soylemen. Zaten boyle yapacagindan suphem yok ama sen beni uzmemek icin kendini bunaltirsin diye bunu ozellikle soyluyorum, oyle yaparsan hakkimi helal etmiyorum, bilesin!

Olay evlilik hakkinda ve sana herseyi ta basindan itibaren anlatacagim. Aslinda bunlari telefondada anlatabilirdim, cekinilecek bir durum yok. Bu konuyu sana acmaya karar verdikten sonra once yuzyuze gorusmem lazim diye dusundum, sonra acaba telefonda acsam mi diye aklima geldi, en sonunda e-mail ortaminin daha rahat olacagini dusundum. Simdi telefonda ben soyleyeceklerimi soyleyemem, sen belki rahat olmazsin, en iyisi sanirim bu. Nasilsa sen bu emaili okuduktan sonra telefondada konusuruz. Ahicim, hayatimda beni en cok/iyi taniyan insansin desem sanirim yalan olmaz. Arkadasligimizin basladigi gunden beri hemen hemen herseyimi (aslinda hemen hemeni fazla) seninle paylastim, paylasiyorum. Insanin iyi ve kotu gunlerinde mutluluk ve huzunlerini paylasacagi arkadaslarinin olmasi ne buyuk nimet. Rabbime, senin arkadasligini bana nasip ettigiicin aklim ageldikce sukrediyorum. (Bunlari ne niyetle dedigimi bildigin icin extra fuzuli aciklamalar yapmak istemiyorum).

Epey bir muddettir evliligi neredeyse rafa kaldirmistim. Etrafimda “ya seni ne zaman evlendiriyoruz” turu geyikleride samata girgir gecistiriyordum/gecistiriyorumda. Sen nisanlandiktan sonra garip bir sekilde yanlizlik hissine girdim. “ilahi halil, koskoca adamsin, birkac aya normal hayatina donersin” dedigini duyar gibiyim. Belkide haklisin ama dusundumde sanirim evlilik olayina ciddi ciddi egilme vakti geldi. Senin evliligin, benim evliligi dusunmeme katalizorluk etti bir nevi. Simdii, gelelim olayin zor kismina. Kim? Sorusu.. (yaw bu meseleleri konusmak ne zormus, bende kendimi rahat bir tip olarak bilirdim,-ki en yakin arkadasima e-mailde anlatirken bile bunaliyorum)

Ahicigim, uzun lafin kisasi, sen esra ile nisanlandiktan sonra bircogunu seninde tanidigin bir kisim arkadaslar sende Sumeyye’ya talip olsana, demisti ve bende hemen hepsine soguk bir eda ile tur muhabbetlerden hoslanmadigimi soyleyerek olayi kapattirmistim. Ki sende bilirsinki bu tur muhabbetlerin pek lafini etmeyi sevmem. Senin evli olmadigin donemlerde bile bekarlar arasinda (hemde bizim camiada) Tayyip Bey in kizlari ile evlilik konusu gecer, ben hic katilmazdim, halada katilmam, bu konuda muhabbetini duyacagin en son adam oldugumu biliyorsun. Ben, Allah sahidimdir, Sumeyye yi de hicbir zaman evlilik icin dusunmemistim, ki o kadar milletin gozu uzerlerinde olmasina ragmen, senin dugune kadar, sokakta gorsem tanimazdim. Dugunde merak etmistimde Serhat abiye sormustum Sumeyye kim diye, o gostermisti.(sakin hemen serhat abiyi arayip beni rezil etme) Evlilik meselelerinde kendimce bazi prensiplerim oldugu icin Sumeyye olayini “out of question” olarak degerlendirdim hep. Taaki bir dizi olayla karsilasincaya kadar. Bunlarin cogu ruya gibi muglak seylere dayansada benim zihnimde bir ACABA? olusturdu. Belli zaman araliklariyla ayni seyleri beni tanimayan/yada kismen taniyan insanlardan duyunca, bilinc altimda yer etti. Once “nasil olur!” dedim, sonra birazda nefse hos geldiginden olsa gerek “neden olmasin?” demeye basladim. Bana bu konuda en yakin sen oldugun icinde sana acmaya karar verdim.

Mademki bu mubarek gecede onumuzdeki butun yilin plan ve programi cikartiliyor, kaderin aglarini ordugu su saatlerde bende duygu ve dusuncelerimi seninle paylasiyorum. Daha oncede dedigim gibi, kardescesine. yorumunda bana ne dersen de aramizdaki samimiyeti etkilemeyecek, inan bana, ne artirir ne azaltir (boylesine ozel bir meselemi bilmen dolayisiyla artirmasi muhtemeldir tabi) Olaylari anlatayim; Bundan yaklasik 1 bucuk ay onceydi sanirim, TR den dondukten sonra iste. Buradan bir abla (amerika sartlarinda takvali diyebilecegim, orta yasin ustunde ve evli biri, benim varligimi annem ve kizkardeslerimden dolayi biliyor) eve telefon acip “bahriye teyze,ruyamda halili cok mutlu ve evleniyor gordum, cok kalabalikti bende etrafimdakilere sordum, gelin kim diye, tayyip erdoganin kizi dediler. Kiz uzun boylu ve adida hatice sumeyyeymis”. Sumeyye nin hatice diye bir ilk adi varmi yok mu bilmiyorum, o kadininda bildigini sanmiyorum. Sadece duydugumu iletiyorum. Ben eve geldigimde bunu, annem mutebessim bir sekilde anlatti ve “oglum iyi bir kismetin cikacak, hayir olur insaAllah” dedi. Olayi annemde bende sadece “ruya iste” diyerek degerlendirdik, kapattik. Iki hafta kadar once bu sefer iki ayri kisi, hemen hemen ayni ruyayi gormusler. TR den ruyayi goren ablam (hasta olan) “halilcim, boyle boyle ruyagordum, hayirdir ins. Sen Tayyip Bey in kizini taniyor musun dedi? Bende “sadece dugunde gordugumu soyledim” “hayirdir insaAllah” dedik ve baska konulara gectik. Amerika dan goren ise hafiz bir abla, ailece gorustugumuz icin bana direk “halil kardesim, senin icin cok iyi bir ruyagordum. Tayyip Bey in kiziyle evleniyorsun ruyamda” diyince “yaw birakin geyigi” dedim. Ciddileserek, benim gordugum ruyalar simdiye kadar yanilmadi, Tayyip Bey in kizi degilse bile yuksek yerlerden bir nasibin cikacak” goreceksin” dedi ve ekledi “ben istersen kizi tariff edeyim, sen bize soyle, etrafindaki kizlardan kime benziyor”. Bende muhabbet olsun diye “anlat bakalim” dedim. Tabi bende default olarak Sumeyye olustu kafamda, o da “ince uzun, beyaz tenli, kasi soyle gozu boyle” diye basladi anlatmaya. Bende “simdilik yok boyle biri ama dur bakalim, nasibimizde varsa karsilasiriz elbet” diyerek muhabbeti degistirdim ama bence anlattigihersey Sumeyye yi tariff ediyordu.

Beratcim, bu uc kisiden ablam, seninle muhabbetimizi biliyor ama diger ikisinin bildigini hic sanmiyorum, ki ablamlada sumeyye hakkinda simdiye kadar en ufak bir konusmuslugumuz olmamistir. Dahada ilginci, ucununde hemen hemen ayni ruyalari gormesi. Ben hepsini geyikle gecirdim gerci, simdiye belki unuttular bile ama benim icimde bir soru isareti biraktilar. Bunlri sana onun icin yaziyorum. Son iki haftadir devamli aklima geliyor. Berata yazayim yazmayim acilimlari yasiyorum. Iste nihayet bugun, kardeslik hukukumuzun verdigi cesaretle konuyu sana actim. Bilmiyorum dogrumu ettim ama en azindan icim rahatladi. Bugun bana “olum hayal gorme, unut bunlari” desen, pek etkilenmem ama yillar sonra bir sekilde sana soylesem ve sende “ulen hiyarzan, benimde aklimdan gecti ama sendenhic ses cikmayinca hic konuyu acmadim. Madem erkeksin konuyu sen acacaktin” dersen o zaman daha cok uzulurdum. Hem, seninle akraba olma fikri coksicak geldi bana..Bu nedenle sevgili ahicigim, bunlari sana aktardim.

Lutfen konuyu kimseye acma, esine bile. Ben sumeyye yi dugunde gordum, gercekten guzel bir kiz, eger hersey olumlu gelisir, karsilikli gorustukten sonrada fiziki ve ruhi olarak ortak bir noktada bulusabilirsek evlenmek isterim tabiki ama bu isler aksamdan sabaha olmuyor. Bu is olacaksada senin vasitanla olacak. Gerci Rabbim “kun feyekun” der olur amma, sebebler dunyasindayiz ve benim sebep baglantim sensin. Ahicim bana yorumlarini anlat, yazili yada sozlu. Bu arada, belkide ben bosa konusuyorum, kiz sozlu, nisanli veya bir baskasini seviyor, inan bilmiyorum. Zaten oyle ise konusmaya bile gerek yok. Eger senin fikirlerinde olumlu ise ona gore hareket etmeyi dusunuyorum. Madem lafi uzattim biraz daha acilayim. Tabi insane dusundukce aklina neler geliyor. Sumeyye veya bir baskasi, evlilikte olculer belli, Efendimiz acikca ortaya koymus; ahlaki, guzelligi, mali ve soyu (ahlaklisini tercih edin diyede tavsiyede bulunmus) Bu cerceveden baktigim zaman, ben olayi soyle goruyorum; Ahlak- namazlarimda biraz aksakligim var ama, elhamdulillah simdiye kadar hicbir kebaire girmedim. Guvenilir biri oldugumu dusunuyorum. Beni ahlaken en iyi taniyanlardan birisin zaten, extra yazmaya gerek gormuyorum. Sumeyye ye gelince, dogrusu bilmiyorum. Butun yorumum dis goruntu. Tesetturlu, hanim effendi bir kiza benziyor. Senin o aileden evlenmek ve evlenmeden oncede Erdogan ailesi hakkinda soylediklerin en buyuk bilgi kaynagim/referansim. Guzellik- ben sahsen guzelligin, susun, cilvenin nazin bayanlara has oldugunu dusunuyorum. Erkekte delikanlilik, durustluk ve allah korkusu ararim. Bu baglamda, Sumeyye nin guzel bir kiz oldugunu soyleyebilirim. Fiziki olarak oyle aman aman bir goruntumuz olmasada hamdolsun sagligimiz sihhatimiz, boyumuz bosumuz yerinde (5–10 kiloda verdim mi filinta gibi olurumJ))

Mali — Tayyip Bey in durumundan dolayi Sumeyye ninde durumunun iyi oldugunu dusunuyorum. Hayatta encok kortugum sey kadin parasi yemektir. Buradaki zor gunlerimde ablamlar para gondermek istemistide Kabul etmemistim. Prensip meselesi. Bu vesile ile soylemek istedigim su Erogan ailesinin parasi beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Ben hamdolsun ekmegimi tastanda olsa cikartirim. Icimde bir ticaret azmi var biliyorsun, ama bu bendeki mal hirsi degil, parade pulda zerre kadar gozum yok. Istiyorumki helalinden milyonlar milyarlar kazanayim, para hayatimda oncelik olmaktan ciksin -ki baska seylerle ugrasayim. Her turlu dugunu yapabilecek ortamim var, bu konuyu dusunmuyorum bile desem yeridir. Bu konudaki dusuncelerimi sende biliyorsun zaten. Soyu(Asalet) — cok onceki gecmisimizde kimler var bilmiyorum ama iki buyukdedemde Erzurum Hasankalede sehitliginde..Sulalemiz genistir. Trabzonda ve Karadeniz Eregli de agirlikliyizdir, ozellikle ereglide ticari ve siyasi agirligi olan bir aile sayiliriz.(Tayyip Bey amcami taniyabilir ama emin degilim) oyle yuz kizartici bir sucumuz yok hamdolsun. Annemle babam arasinda bir sogukluk oldugunu biliyorsun. Her ailede olabilecek seyler. Bir sekilde son bulacak ama nasil inanbende bilmiyorum. Aslinda biliyorumda uygulamak istemiyorum. Hele biraz daha vakit gecsin bakalim.

Erdogan ailesine gelince, basbakan olunca, hayat hikayesi yazilmisti Tayyip Bey in, o nunda normal bir ailesi oldugunu okumustum. Tabiki su anda basbakan. Bu vech ile aileler arasinda bir ucurum olsada, Berat kardesim “sizin en ustun olaniniz en cok takva sahibi olaninizdir”, degil mi. Iste durum boyle ahicim. Yahudinin birinin digerine borcu varmis, ertesi gunde son gun. Yatakta bir o yana bir bu yana donuyormus sikintidan, karisi “neyin var” diyince adam durumu anlatmis, kadin da kalkmis almis telefonu alacakli yahudiyi aramis “ben falanin karisiyim, kocamin borcu vardi ya yarin odemesi gereken, odeyemeyecek!” demis ve kapatmis. Kocasi hanim ne yaptin diyince . bosver demis kadin, simdiye kadar sen dusundun simdiden sonrada o dusunsunJ Hani niyetim seni sikintiya sokmak degil ya, konuyu sana actiktan sonra gercekten rahatladim.Allah razi olsun. Eee kardesim, gel dugune gozune kestirdigin kizi ben sana ayarlarim diye esegin aklina karpuz kabugu sokan sensin ugras bakiyimJ Neyse beratcim, tekrar ediyorum ve israr ediyorum.

Eger bu konu seni sikintiya sokacaksa ALLAH ASKINA hic dusunme bana direk soyle,kapatalim. Kendini sikintiya sokarsan inan cok uzulurum bunu tum samimiyetimle butun kalbimle soyluyorum. Butun hersey fani, kardesligimiz bakidir.bunu unutma. Bu vesile ile, kadir gecesinden sonra, muslumanlar icin en hayirli gece olan, gecmis yillarin amellerinin Allah(cc) a iletildigi, gelecek yila ait riziklarin ve kaderlerin belirlendigi, aksam gunesin batmasindan sabah imsak girene kadar Rabbimizin arsa tecelli edecegini ve kendisinden ne istenirse verecegini vaad ettigi bu mubarek Berat kandilini en kalbii duygularimla tebrik ediyor, Yuce Mevlamdan, bu kutlu gecenin, senin, , sevdiklerin, ozelde Islam Alemi genelde tum Insanlik icin huzur mutluluk ve bereket vesilesi kilinmasini niyaz ediyorum. Kardesin halil Saltuk BUGRA Brooklyn/NY

Sümeyye ile Halil’in arası yapılamıyor. 2010 yılına gelindiğinde damat Berat Albayrak, Sümeyye’den arkadaşı Halil için Aysun isimli bir kızın (AKP Kadın kolları üyesi) uygun olup olmayacağını soruyor.

Sümeyye, bu soruya “Pek tanımam, ama babam partiden bir başka kızın Halil için daha uygun olacağını söylüyor” cevabını veriyor (Aile boyu çöpçatanlık). İşte o cevap:

From:1gigasum@gmail.com
To:beratalbayrak@yahoo.com
Date: 2010–03–29 06:57
Subject: Aysun
http://kadinkollari.akparti.org.tr/turkce/MKYK_AysunLiman.asp

Yukardaki linkte genel bilgileri yazıyor. Aysun’la çok yakın değilim, öyle çok iyi tanıyorum, kefilim diyemem. Ama komşuyuz, aynı apartmandan, ara ara beraber dışarı çıkarız, yürüyüşe, sinemaya, yemeğe… İyi bir arkadaştır. Çok uyumlu, hoş sohbet, sempatik, espiritüel, aynı zamanda gayet oturaklı, edepli, olgun. Şuanda hem Keçiören belediye meclis üyesi, hem partinin kadın kollarında, hem de (sanırım vakit buldukça) babasının işine de gidip geliyor. Çok idealist, genel kültürü çok iyi vs diyemem. Ama duyarlı bir kız.

Yani benim ilişkim mesela, tamam entellektüel bir diyaloğa giremem belki ama çok çeşitli konularda sohbet etmişliğim vardır, hiç sıkılmam Aysun’la vakit geçirirken, aksine zevk alırım, severim netekim kendisini 🙂 Dediğim gibi uyumlu ve yumuşak bir mizacı vardır. Ne çok çekingen ne çok girişken 🙂 Evde eşine dominantlık yapıp yoracak, üzecek bir kız değil kanımca… Tersine, bir ömür iyi bir arkadaş olur…

Babası, tam hatırlamıyorum ama tente/çadır vs yapıyorlardı sanırım. Ailenin hali vakti yerinde, yani ev ve giyim kuşam anlamında çok zengin/lüks bir görüntü yok, ama ne bileyim Aysun passat kullanıyor mesela. Evlerine gidip oturmuşluğum da vardır, yani ev-aile ortamına da az çok şahidim. Geleneksel bir Rize ailesi diyebilirim. Hoş bir ortamları var, relaxed, pozitif…kendi halinde bir aile, öyle teşkilatçılık geçmişleri olduğunu falan duymadım hiç. Ama bizi, babamı çok çok severler, hep duacıdırlar.(sen bunu özellikle sormuştun diye söylüyorum) Kızlarının partideki çalışmalarını desteklerler, falan filan… Bir abisi, bir de ablası var, ikisi de evli-çocuklu. Kardeşlerin ilişkileri yakın. Abisi eşiyle beraber sık sık Aysunlar’a gelir mesela. Aklıma gelenleri sıraladım…

Bu arada babam dün akşam yine partiden bir kızdan bahsetti, ablam Aysun’dansa onun Halil’e daha iyi olabileceğini söyledi, ama o kızı tanımıyoruz sonuçta, sadece babamla annemin partideki çalışmasından gördüğü kadar… Ablama sorabilirsin onu da… Hayrolsun. Selametle, — Sümeyye Kız teyzesi!

Çöpçatanlık faaliyetleri bu kadarla kalsa iyi. Sümeyye Erdoğan, 24 Temmuz 2012’de AKP Kahramanmaraş Milletvekili Yıldırım Ramazanoğlu’nun e-postasını, damat Berat Albayrak’a gönderiyor.

Ramazanoğlu, e-postasında Sümeyye Erdoğan için İbrahim Hamza AK adlı (şu an Microsoft’ta mühendis) birinin en uygun eş adayı olduğunu anlatıyor ve bakın neler söylüyor:

Kimden: “Dr. YILDIRIM RAMAZANOGLU” <yildirim.r@superonline.com> >
Tarih: 24 Temmuz 2012 05:56:33 GMT+03:00 >
Kime: <sumeyyerdogan@yahoo.com> >

Konu: Ayrıntılar hakkında… > >

Çok değerli kardeşim Sümeyye > > A.B.D. de bulunan İbrahim Hamza AK tarafından bana gönderilen, kendisine ait > özet tek sayfalık fotoğraflı özgeçmişi, bir önceki mailimde sana göndermiştim. > Biz kendisine aile arasında Hamza diye hitap ediyoruz, arkadaşları da öyle diyorlar. > İbrahim diye bir göbek adı olduğunu, bana özgeçmişini gönderince öğrendim. > > Hamza, anne tarafından benim kuzenimin oğludur. > Yani, annesi Hacer AK, (kızlık soyadı Ramazanoğlu), 1958 yılında > Kahramanmaraş’ta doğmuş olup, kentin tanınmış eşrafından ve çok önemli > toplumsal kanaat önderlerinden olan amcam Mustafa Ramazanoğlu’nun > kızıdır ve kendisi Ankara’da tanınmış bir diş hekimi olarak faaliyet > göstermektedir. Tesettürlü olarak görev yapmaktadır. > Saygıdeğer Emine Erdoğan hanımefendinin kendisini tanıdığını sanıyorum. > >

Hamza’nın babası Fikri AK, 1954 Rize doğumludur. Ailesi ve akrabaları halen > Rize’dedir. Kendisi her yıl sık sık Rize’deki akrabalarını ziyaret eder ve Saygıdeğer > Başbakanımızın da çok yakından tanıdığı bir kişidir. Hacer hanımla evlilik vesilesiyle > Fikri’nin benimle akraba olduğunu ve kendisine enişte dediğimi, Sayın Başbakanımıza > bir sohbetimiz sırasında arz ettiğimi hatırlıyorum. > Fikri, benim meslektaşım olması itibarıyla, Tıp Doktoru ve Nöroloji Uzmanıdır. > Çok başarılı bir hekim olup, halen Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon > Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği görevini yürütmektedir. > > Özetle, Hamza, baba tarafından tipik bir Rize’li ve anne tarafından ise, tipik bir > Kahramanmaraş’lıdır. İnanılmaz derecede zeki bir insandır. > Babası ile ben, ikimiz de Nöroloji (Beyin ve Sinir Sistemi) uzmanı olmamız > nedeniyle, çocukluğundan beri Hamza’nın gerçekten sıradışı bir zekaya sahip > olduğunu aramızda sık sık konuşmuşuzdur. Ben aynı zamanda Çocuk Hastalıkları > uzmanı da olmam ve çocukluğundan beri Hamza’yı tanımam dolayısıyla, bugüne > kadar hiçbir önemli sağlık sorunu olmamıştır. Sporcu kişiliği, uzun boylu ve atletik > bir yapısı vardır. Sigara, vb. gibi hiçbir kötü alışkanlığı yoktur. Disiplinli, çalışkan, > sorumluluk bilinci yüksek bir insandır.

Yaklaşık 6 yıldan beri, bilgisayar mühendisi > olarak Microsoft gibi dünya devi bir firmanın Windows takımında yer alan, firmanın > yazılım ürünleri ile ilgili araştırma geliştirme ve sistem güvenliği alanlarında > çok önemli görevler ifa eden, Microsoft’un Seattle’daki merkezinde team-leader > olarak genç yaşta büyük sorumluluklar üstlenen, gerçekten ülkemizin yetiştirdiği > önemli değerlerden birisidir. Halen bir Amerikan Üniversitesinde (Ashford > University) ilaveten Kamu Yönetimi alanında Yüksek Lisans yapmaktadır. > Çok hızlı yükselen bir başarı hikayesi vardır ve bulunduğu yerlere fazlasıyla hak ederek > gelmiştir. En önemli ideallerinden biri, ortak değerleri paylaşabileceği, bizim camiamız > içinden tesettürlü bir gelin adayıyla evlenmektir. > Gerek kendisi, gerekse tüm aile fertleri, amel ve inanç yönünden son derece mümin > ve bizim camiamıza mensup insanlardır. > >

Çok değerli Sümeyye kardeşim, yalnız Dünya Lideri Saygıdeğer Başbakanımızın > kızı olmanla değil, içinden gelmekte olduğun aile kültürünle, yabancı dillere vukufunla, > bugüne kadar aldığın yüksek düzeyli eğitimlerle, yurt içinde ve dışında edindiğin deneyimlerle, > herkese örnek olan hanımefendiliğinle, yardımseverliğinle, isimlerini senin verdiğin ve birlikte > yardımcı olmaya çalıştığımız hasta çocuklara, ailelere gösterdiğin yakınlık ve alçakgönüllülükle, > gerçekten herkes tarafından çok takdir edilen bir kişiliğe sahipsin. > Bu kadar istisnai ve yüksek vasıflar, seni bir anlamda ulaşılması zor ve çok yüksek düzeylerde konumlandırdığından, ben dahil, seni yakından tanıyan birçok insan, bu mail içeriğinde arz > etmeye çalıştığım çok özel ve hassas konularda, sana bilgi sunmaya cesaret edememişlerdir. > Beni cesaretlendiren ise, senin vasıtanla tanıdığım, kendisine son derece güvendiğini fark ettiğim, > Sayın Başbakanımızın talimatlarıyla her konuda bizzat yardımcı olmaya çalıştığım, senin yakın > arkadaşlarından birisi olmuştur. > >

Özetle, Hamza’ya konuyu ilk açan ben oldum. Kendisi anne ve babası ile görüşüp, bu konuya > ailece çok olumlu baktıklarını ifade ettiler. Ben de, Hamza’nın anne ve babası ile birkaç kere > bu konuyu tüm detaylarıyla görüştüm. Sonra Hamza ile tekrar birkaç kere görüştüm. > Böylece, Yüce Allah’ın (cc.) emri ve Peygamberimiz (s.a.v.) kavli ile sana talip olma > hususunda, kendileri tarafından ailece tereddütsüz ve kati bir kanaat oluştuğunu gördüm. > Tabii ki reddetmek senin en doğal hakkın, ki böyle bir durumda, kesinlikle hiçbir şey olmamış > ve böyle bir konu hiç konuşulmamış gibi, asla herhangi bir burukluk olmayacağı hususunda da > özellikle rahat olmanı istirham ediyorum. Çünkü, kendileri bu konuda son derece olgun insanlar. >

Aslında bu konu, birkaç aydır gündemimizin ilk sırasındaydı, ama şu ana kadar nasıl ve nereden > başlayarak konuyu sana iletebileceğim hususunda bir türlü aşamadığım bir çekingenlik içinde > idim. Yüce Rabbimin yardımıyla, nihayet konuyu tüm detaylarıyla sana arz etmiş oldum. > İnşaallah, çok saygı duyduğum ve aynı zamanda kendi aile büyüklerimiz olarak da gördüğüm > değerli Başbakanım ve değerli Emine Erdoğan hanımefendi, benim tamamen halisane bir iyi niyete > dayalı bu girişimimi hoşgörüyle karşılarlar. Sana bile ne kadar zor iletmeye cesaret edebildiğim > böyle bir konuyu, kendilerine arz etmemin benim için çok daha zor olacağını takdir edeceklerine > ve anlayışla karşılayacaklarına inanıyorum. Bu arada, konuyu, Hamza, annesi, babası ve > bahsi geçen nedenle Meryem kardeşim dışında, başka hiç kimse ile paylaşmadığımı da > özellikle bilmeni istiyorum. > İlave bilgiler için her zaman hazır olduğumun bilinmesini arz ediyorum, bu vesileyle en içten > selam ve saygılarımı sunuyorum. > > Yıldırım Ramazanoğlu >

Evlilik programının birkaç bölümü bunlar yalnızca…

Ha Tayyip Erdoğan’ın büyük oğlu Ahmet Burak’la ilgili neden tek bir satıra rastlanmaz bu kadar e-postanın içinde orası da tam bir muamma.

Yorumlayın

Your email address will not be published.