İlluminati, Boğanın Gözü ve Türkiye

İcte ve dışta yaşanan son gelişmeler, komplo teorisyenlerini bile hayretler içinde bırakacak cinsten. Türkiye, görünmez bir el tarafından kaos girdabının içine çekiliyor (ve o görünmez ele en büyük yardımı da Türkiye’nin kifayetsiz muhteris yöneticileri yapıyor)… Buyrun detaylara:

Önce Talat Turhan’dan bir alıntı:

Anglo-Amerikan yapıtlara da baktığımızda küreselleşeme üç gizli örgütün çabalarıyla yaşama geçiriliyor. Bu örgütler:[21]

1) Council On Foreign Relations (CFR)

2) Bilderberg Group (B.B)

3) Trilateral Comission (T.C)

Dünyayı yönetenin aslında bu üç gizli örgütün üyeleri olduğu anlaşılıyor. Bu örgütün Sezarı David Rockefeller yani dünyanın imparatoru. David Rockefeller’e bağlı örgüt üyesi üç grup var: Kuzey Amerika seçkinleri, Avrupa Seçkinleri, Japon seçkinleri. Bu oluşumun içersinde Türkiye seçkinleri yahut Türkiye’nin seçilmiş insanları Bilderberg Grubu’na üye yapılmış durumdalar. Bazı kaynaklar anılan örgütlerin açık çalışan legal kuruluşlar olduğunu savlıyorlar. Bu savın doğru olduğunu kabul edersek yanılmış olacağımızı düşünüyorum. Evet, örgütlerin üyelerinin isimleri belli. Burada açıklık var. Buna karşın örgütlerin yaptıkları toplantılar ve bu toplantılarda alınan kararlar gizli. Öylesine ki örgüt üyeleri bile bütün kararlardan haberdar edilmiyorlar. Bu bağlamda gizli örgüt tanımlaması gerçeğe uygun düşer.

Council On Foreign Relations, bir dışişleri komisyonu olarak 1921’de New York’da “siyonist, üniversal, mali sermaye oligarşisinin” önderliğinde kurulmuş. Başından beri Rockefeller ailesi bu oluşumu bu noktaya getiriyor.

1954 yılında gene CFR güdümünde örgütlenmenin Avrupa ayağı olarak Bilderberg örgütü kuruluyor. 29–31 Mayıs 1954 tarihlerinde Danimarka’nın Oosterbeek kentinde Bilderberg Oteli’nde ilk toplantısını yaptığı için bu gizli örgütün adı Bilderberg Group.

Üçüncü örgüt Trilateral Komisyon. Trilater Komisyon, adından da anlaşılacabileceği gibi üçlü komisyon. 1973 yılında üç büyük emperyalist sermaye odağını CFR güdümünde birleştirmek için kuruluyor. İçinde Kuzey Amerikalılar, Avrupalılar, Japonlar var. Bu örgüt de Bilderberg’e göre bir üst kuruluş. Birincisi CFR, İkincisi Trilateral, üçüncüsü Bilderberg. Böyle bir hiyerarşi var aralarında. Tabi oraya seçilmenin şartları var.

Halid Özkul’a göre[22] “1975 yılında Nelson Rockefeller Comission ile ABD’nin bütün istihbarat örgütleri CFR’ın denetimi altına alınıyor”. Ancak bana göre bu tespiti ABD’yle sınırlı tutarsak eksik olur. Çünkü ululararası kapitalizmin gizli örgütlerine baktığımız zaman istihbarat örgütü üst düzey yetkilileri yanında, NATO Başkumandanları ve NATO Genel Sekreterleri ve hatta Birleşmiş Milletler’in etkin görevlilerinin de yer aldığını görmekteyiz. Bu anlayışla ABD istihbarat örgütleriyle müttefik istihbarat örgütleri arasında işbirliğinin ötesinde bağlar kurulmuştur.

Küreselleşmenin üç büyük gizli örgütünün hiyerarşisine göre merkezde bulunanlara “Boğanın Gözü”[23] diyorlar. Öküzün Gözü de diyebilirsiniz. Öküzün Gözü’nde Amerikan başkanı, David Rockefeller, diğer üyeler yer alıyor. Bu gruba alınmanın ön şartı üç gizli örgüte de üye olmak. Bu kadarı da yeterli değil, bunların da arasından seçilmek gerekiyor. Amerikan başkanları değişiyor. Rockefeller ailesi her zaman Öküzün Gözü’nün içinde yer alıyor. Bütün bu oluşumdan dolayı Rockefeller için Sezar tanımlaması yerine oturuyor.

Bunlar dünyayı yönetmek için karar alan kişiler. Ve yüzde yüz küreselleşmeyi yönlendiriyorlar. Ondan sonraki halkada, iç halka denilen bir halka var. Burada da yeni dünya için çalışan idareciler ve üç büyük gizli örgütün birden üyesi olanlar yer alıyor. Ondan sonraki üçüncü halka merkez halka. Bunlar da küreselleşme olgusu için alınan gizli kararlardan yüzde 80 bilgilendiriliyorlar. Bu halkada yer alanlar iki örgüte üye olanlar. YDD’nin uygulayıcıları liderlerden seçiliyorlar. Ondan sonra dış halka var. Buradakiler dünyada olup bitenlerden yani emperyalistlerin aldığı kararların yüzde 50’sinden haberdar ediliyorlar. Bazı CFR üyeleri diğerlerini gizlemek için bu halkada yer alıyorlar.

Bu alıntıyı neden yaptık?

Çünkü, Türkiye’de son yaşananlar Talat Turhan’ın saptamalarıyla bire bir örtüşüyor da ondan.

Yorumlayın

Your email address will not be published.