Sedat Peker’den ifşalar: Yıldırım Demirören’in, spiker Buket Aydın ile ilişkisi, onun da Emir Sarıgül…

Mafya lideri Sedat Peker, kancayı taktığı Yıldırım Demirören ve babası Erdoğan Demirören ile ilgili çok sert iddialarda bulundu.

“Deli Çavuş” isimli Twitter hesabından paylaşımlar yapan Peker, “Sen eşime yönelik saygısızca haberler yaptırdın. Ben de senin aile huzurunu kaçıracağım” diyerek Yıldırım Demirören’in sunucu Buket Aydın ile eşini aldattığını öne sürdü.

Tweetler şöyle:

Bu pambıkören sevgilisini çok yeterli olmadığı halde haber bülteni sunucusu yapmıştı. O zamanlarda bir tartışmalar olmuştu. Bu kişi bu görevi yapabilir mi, yapamaz mı diye. Neyse konumuz bu değil.”

Pambıkörenin sevgilisi bizimkini “boynuzluyor”. Peki kimle boynuzluyor biliyor musunuz? Bu konu nasıl ortaya çıkıyor biliyor musunuz?” Bazı “kahpeler” de diyorlar ki, Sedat Peker anlaşacak. Ben anlaşmayacam. Gerekirse ölecem ancak misyonumu yerine getirecem.

Neyse konumuza dönelim, bizim haber spikeri olan kız bir siyasi partinin genel başkanının oğlu olan Emir kardeşimize abayı yakıyor.

Emre Sarıgül, Buket Aydın’ı da Sibel Can ile aldattı

Bizim haber spikeri kardeşimiz, herkes tahsisli plaka kullanırken bozulmuş olacak ki, Emir kardeşimizden rica ediyor; “randevulara geç gelme nedenim trafiğe takılıyorum, bana tahsisli plaka çıkar” diyor. Tabi Emir kardeşimiz kurnaz ya da fazla masrafa girip bahşiş vermek istemediği için cihan Ekşioğlu’nun tahsisli plakasının ikizini yapıp, sevgilisinin arabasına monte ediyor.(yani ikizini bastırıyor) Tabi pambıkören bu değişikliği fark ediyor. Devletteki dostları vasıtası ile bu plakayı araştırırken, plakanın cihan Ekşioğlu’na ait olduğunu tespit ediyor.

Cihan Ekşioğlu’nu telefonu ile arıyor, sen benim sevgilimle beraber misin diyor. Cihan Ekşioğlu garibim hiç bir şeyden haberi yok. Namuslu davranıp, ben kimsenin sevgilisi ile beraber olmam diyor. Tabi trafik karışıyor. Aldatılmış olmanın üzüntüsü ile bizim boynuzlu pambıkören, spikerin işine son veriyor.

Erdoğan Demirören hakkında

Peker, bu Tweetlerin öncesinde Yıldırım Demirören’in babası Erdoğan Demirören’i “rahmetsiz” diye nitelendirerek hakkında şu paylaşımları yaptı:

Şevki Kurtkaya, Milangaz’ın %60 nın sahibiydi. Geri kalan %40 da Şevki Kurtkaya’ nın kardeşlerinin üzerindeydi. Şevki Kurtkaya, yaşadığı bazı ticari sorunlar yüzünden hisselerini emaneten rahmetsizin üzerine yaptı. Sonra sorunlarını halledip hisseleri geri isteyince,  Erdoğan Demirören bu süre zarfında tanıştığı yeraltı dünyasından olan isimlerin desteği ile Milangaz’a çöktü.

Size biraz sonra “rahmetsizin” (Erdoğan Demirören) Yorgi Papadolos isimli Rum asıllı bir gayrimüslimin tüm mallarına nasıl çöktüğünü, adamı nasıl öldürdüklerini anlatacam. Kıymetli büyüğümüz Sadettin Tantan abi Sedat Peker’in yaşı yetmez, bu cinayetin bilgileri devletten verilmiştir demişti.(daha önceki tarihlerde) Sadettin abi, 1971- 1974 yılları arasında İstanbul Asayiş Şube Müdürü olan Cemil Gülmen’i tanırsınız. 1990 yılında kendisi vefat etmişti.

Rahmetlinin eşi olan Neriman Gülmen abla ile 2001 yılında tanıştık. Neriman abla şu an hayatta. Söylediklerimin doğruluğunu gazeteciler kendisinden öğrenebilirler. Rahmetli Cemil Gülmennin sakladığı 5 çuvalık gizli arşivini bana getirmişti, “rahmetli bunlara çok değer verirdi, Sedat oğlum al, bunlar belki senin işine yarar” diyerek bana hediye etti. Rahmetli Cemil müdür, üstleri ile gayrimüslimlere yapılan eziyetlere seyirci kalındığı için tartışıp, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü’nden ayrılmıştı.

“Pambıkören”, rahmetsiz baban Recai Erkli’ye ait şirkete ve binalarına nasıl çöktü? (mafya dostlarının yardımıyla)  Rahmetsiz baban insanlara önce dost olarak yanaşır sonra da gasp ederdi. Yorgi Papadolos’a ait Arşimidis şirketinin hukuk müşavirliğini Necdet Çobanlı yaparken adam yurtdışına çıktı diye beyanda bulunup, sahte vekaletnamelerle tüm servetini iki “rahmetsiz” üzerlerine geçirdiler.

Meğerse adam yurtdışına gitmemiş. Adamı önce kravatla boğup, sonra da yakarak öldürmüşler. Mehmet Eymür abinin hazırladığı 1. MİT raporunda detaylıca yazıyor. Kardeşlerim, internetten rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Diğer anlattıklarım benim özel bilgi havuzumdan.

Bunun “rahmetsiz” babasının en büyük özelliği, mafyalarla, siyasilerle ve bürokratlarla bir çark kurmuş olmasıydı. 1980’lerde bütün Yahudileri haraca bağlamışlardı. “rahmetsiz” sözde onları mafyadan ve devletten koruyordu. Topladığı paranın birazını mafyaya, birazını polislere, birazını da siyasilere verip çoğunu kendine alıyordu. Daha kendine ait batık Total’i, Oyak’a nasıl sattığını konuşacağız. Bu satışa itiraz eden Cihat Yaycı Paşa’yı kimlere arattırdığını da konuşacağız. vatanımızı savunan askerlere, şehitlere, gazilere ait olan Oyak’ın parasına göz diken kahpenin yanında çalışan kemikli köpekler orda mısınız? Tamammm… Daha bu ne ki? Azerbaycan’ı konuşacağız, şans oyunlarında devamlı devir eden, kimseye çıkmayan ikramiyeleri de konuşacağız.

Yıldırım Demirören’in borçları

Peker. Yıldırım Demirören’in borç yekünü ile igili olarak da şu paylaşımı yaptı:

Bu “Pambıkörenin” medya grubunu satın alırken Ziraat Bankası’ndan aldığı krediyi ödemediğini söylediğimde, önce hiç biriniz inanmamıştınız. 5 milyon dolara aldığı Kemer Country’deki arsa, imara açılacak, bankaya olan borcunu bu şekilde ödeyecek dediğim de yine inanmadınız. Ancak hepsi doğru çıktı. Kardeşlerim namusluca konuşacağız. Nokta kadar bir yalanımı buldunuz mu? Bende SÖZ NAMUS, bulamazsınız. Anadolu ajansı kimin, Devletin. Pambıkören medya grubunu neyle satın aldı? Ziraat bankası’nın parasını ödemediği gibi, devletin ajansına olan 30 milyon TL’lik borcunu bile ödemedi. Lan pambıkören, devlete olan borcunu ödemezsin, normal insanlara olan borcunu da ödemezsin.

Yorumlayın

Your email address will not be published.